Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (bir şeyle) karışmak | mix with (something) f. | ||
Oil does not mix with water. Yağ suyla karışmaz. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyle/şeylerle) karışmak | intertwine with (something) f. |
Öbek Fiiller | bir şeyle birlikte tarihe karışmak | go out with something f. |